A Clockwork Orange

Kitabını ve filmini eş güdümlü olarak okuduğum, izlediğim bu film için kostümleri överek başlamak istiyorum, sanki döneminin Tim Burton filmlerinden birini izliyormuşum gibi. Anı seyirciye geçirmek bir yönetmen için en zor noktalardan biri olsa gerek, izleyicinin herhangi bir sahneyi sonsuz olasılıkla yorumlayıp kafasında yeni senaryoların oluşabilmesini sağlamak, bugün bile birçok yönetmen bunu başaramazken Kubrick bunu yıllar önce görsel efektler, 3d cart curt olmadan başarmış. Şahsen ben sofistike kıyafetlerin olduğu ve dönemimizden uzak bulduğum ortamda bile hikayenin içine girmeyi başarabildim. 

Biraz da trollük yapmalıyım, ne kazık yedin be Alex the brother. Önce kankaların sattı, sonra hapis arkadaşların hayır bir de gittin güzelim müzik zevkinden oldun. Fakat içindeki elitist çocuğu hepimiz gördük ve takdir ettik, kafa var sen de hükümete de kapağı attın sırtın yere gelmez artık.

Önerim kitabı okurken ortasında filmi izlemeyin, bunu kitabın heyecanı kaçacağı için söylemiyorum, kitapta çok daha fazla detay var, ve bunlar önemli detaylar. Sonra Kubrick bunu koymamış şunu kesmiş diye kafaları yemeyin.